
15 Mayıs 1919: İzmir işgal altında... İtilaf Devletlerinin desteklediği Yunan Ordusu, İzmir'i işgal etti. Çok sayıda asker ve sivil, işgal güçlerince şehit edildi. Yaklaşık 3 yıl süren ve Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanan savaş, her iki taraf için de büyük bir yıkım oldu. Kısaca Yunan Ordusu’nun Anadolu’yu işgali ve savaş, General Trikopis'in de “Bizim Anadolu savaşında bir menfaatimiz yoktu. Biz yabancı devletlere alet olduk. Sizden de bizden de bunca insan öldü. Hata idi Anadolu harekâtı. Hem de muazzam bir hata” sözünde de belirttiği üzere, Yunanistan'ın Anadolu'yu işgali büyük güçlerden başka hiç kimsenin işine yaramayan bir maceraydı.
15 Mayıs 1922: Batı Trakya'da varlık mücadelesi... Batı Trakya Müdafaa’yı Hukuk Cemiyeti, bölgede yaşayan Türklerin haklarını ve çıkarlarını korumak için Cenevre Konferansı’na bir muhtıra gönderdi. Muhtıra’da “Batı Trakya’nın kuzeyinin Bulgarlara, güneyinin Yunanlılara verilerek bölünmesinin, yaklaşık yüzde 80’i Türk olan halkın arzu ve isteklerine aykırı olduğunu vurguladı. Cemiyet ayrıca Konferansın taraflarından, bir de “bölgeye tarafsız bir tetkik heyetinin gönderilmesini” istedi. Fakat bu istekler ve uyarıların hiçbiri dikkate alınmayacak ve Batı Trakya daha sonra Yunanistan ve Bulgaristan arasında ikiye bölündü.
15 Mayıs 1948: Üsküp'ten mutlu haber... Türkler, varlık ve kültürlerini korumak ve geliştirmek amacıyla Üsküp Türk Kültür ve Sanayi-i Nefise Cemiyeti'ni kurdu. Hem Üsküp'te bulunan Tefeyyüz ilkokulunda kurulan bu derneğin hem de daha sonra başka yerlerde kurulan diğer derneklerin, Makedonya Türklerinin kimlik ve kültürlerini yaşatma ve geliştirmede çok büyük katkısı oldu.
16 Mayıs 1878: Rodoplarda Türk direnişi... Rodoplarda yaşayan Türkler, Rus ordusunun ve Bulgar çetelerinin saldırılarına karşı kendilerini korumak amacıyla örgütlendiler. Günümüzde Bulgaristan’ın Kırcaali ve Stanimaka kentleri arasında bulunan Karatarla yani Çerna Niva köyünde Rodop Hükümeti Muvakkatesini yani Rodop Geçici Hükümetini kurdular. Bazı tarihçilere göre söz kurulma tarihi 4 Mart 1878 olan konusu hükümetin varlığını, tüm olumsuzluklara rağmen 8 yıl boyunca ayakta tuttular. .
17 Mayıs 1897: Türk-Yunan çatışmasında yeni perde... Makedonya'daki ve Girit'teki siyasi karışıklıktan ve gerilimden yararlanmak isteyen Yunanistan, Osmanlı Devletine saldırdı. 18 Nisan’da fiilen başlayan savaşta, Ethem Paşa komutasındaki Osmanlı Ordusu, Yunan ordusunu kesin bir yenilgiye uğrattı. Artık Atina'ya girmek an meselesidir. Fakat gelişme beklenildiği gibi olmadı. Yunanistan'ı savaşa kışkırtan dönemin güçlü devletleri, Atina'nın imdadına yetişti. Böylece Yunanistan, meydanlarda kaybettiği savaşı, ağabeylerinin de desteğiyle masa başında bir kez daha yine kazandı.
18 Mayıs 1972: Bitmeyen acı, asimilasyon... Bulgaristan Komünist Partisi Merkez Komitesi, 1878'den beri devam eden asimilasyon uygulamasını aynı kararlılıkla sahip çıktı. İktidarı ele geçirdiği 1944'ten beri kültürel politikalarla yürüttüğü sürece son noktayı koymak için harekete geçti. Cuma-i Bala yani Blagoevgrad parti yönetimine gönderdiği kesin talimatta, Yakoruda ve civarındaki köylerde yaşayan Pomakların her ne pahasına olursa olsun zorla Bulgarlaştırılması ve bu konuda kararlı ve hızlı hareket edilmesini istedi.
18 Mayıs 1990: Batı Trakya'da hak mücadelesi... Batı Trakya’da önde gelen Türk aydınları, müftü seçimlerinin 1920 tarihli ve 2345 sayılı yasaya uygun olarak yapılacak serbest seçimlerle belirlenmesini istediler. Konuyla ilgili taleplerini Yunanistan Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanı’na ilettiler. Fakat Atina, Lozan ve diğer antlaşmalarının açık hükümlerine rağmen, müftülerin seçimle işbaşına gelmesi hükümlerine uymadı ve kendi müftülerini atadı.
19 Mayıs 1919: Türk tarihinde dönüm noktası... Ülkenin işgal altında olduğu bir dönemde Mustafa Kemal, Samsun’a ayak bastı. Böylece Türk Kurtuluş Savaşı da başlamış oldu. Özveriyle ve büyük zorluklar içinde verilen savaş, 9 Eylül 1922’de Yunan ordusunun İzmir’de denize dökülmesiyle noktalandı. Zafer Türk ordusunun oldu.
19 Mayıs 1934: Bulgaristan'da karanlık dönem... Bulgaristan'da faşist bir askeri darbe gerçekleştirildi. Darbeden en olumsuz etkilenen Türkler oldu. Hem askeri yönetim hem de faşist gruplar özellikle Kemalist Turan Derneği ile yayın organlarını hedef seçti. Bazı Türk aydınların yaşamlarına ve azınlık mülklerine yönelik estirilen terör yüzünden on binlerce Türk, Bulgaristan’ı terk etti. Böylece her 10-15 yılda bir yaşanan sürgünlerden biri daha gerçekleştirilmiş oldu.
19 Mayıs 1960: Bulgaristan'da hak ve varlık mücadelesi... Bulgaristan’da bir grup Türk, sahip oldukları hakları geri almak ve artan baskılar üzerine haklarını savunmak için bir araya geldi. Varna kentinde, Ahmet Cebeci başkanlığında Bulgaristan Türk Gençlik Teşkilatları Birliği’ni kurdu. Birlik ortadan kaldırıldığı tarihe kadar, tüm baskılara karşın önemli faaliyetlerde bulundu.
19 Mayıs 1998: "19 Mayıs Cebel Günü"... Bulgaristan'da asimilasyon uygulamalarına karşı 19 Mayıs 1989'da gerçekleşen direnişin anısına, daha önce gayrı resmi olarak kutlanan "19 Mayıs Cebel Günü", Cebel Belediye Meclisinin aldığı bir karar sonucu ilk defa resmi olarak kutlandı. Kutlamalar geleneksel olarak her yıl düzenlenmektedir.
20 Mayıs 1897: Romanya'da Türkçe yayın... Romanya’nın Köstence’de kentinde Türkler, milli kimliklerini, haklarını ve kültürlerini korumak ve geliştirmek amacıyla Sadakat adlı gazeteyi çıkarmaya başladı.
20 Mayıs 1945: Bulgaristan’da Türklerin hak ve özgürlük mücadelesi... Bulgaristan’da Türkler, yeni rejimin yarattığı özgürlük atmosferinde hakların, milli kimliklerini korumak ve sürdürmek amacıyla mücadele vermeye ve örgütlenmeye başladı. Bu amaçla Embiya Çavuş başkanlığında Bulgaristan Türklerinin Varlığını ve Benliğini Koruma Örgütü kuruldu. Fakat sistemden bağımsız hareket eden örgüt yoğun baskıya maruz kaldı ve varlığı son buldu.
20 Mayıs 1989: Bitmeyen trajedi ve sürgün... Todor Jivkov yönetimi, isim değişikliğine ve asimilasyona karşı gerçekleştirilen direnişi kırmak için yeni bir adım attı. Hareketin önderi konumundaki Türk aydınlarını sınır dışı etmeye başladı. Bu süreci daha sonra diğer insanların sınır dışı edilmesi izledi. O kadar ki, yüz binlerce kişi bu uygulama sonucu başta Türkiye olmak üzere dünyanın dört bir yanına dağıldı.
22 Mayıs 1914: Türk-Yunan mübadelesinde ilk girişim. Yunanistan Başbakanı Venizelos, Yunanistan’daki Türklerle, Türkiye’deki Yunanlıların mübadele edilmesini kabul ettiğini Bab-ı Ali’ye bir mektupla bildirdi. Fakat araya giren Birinci Dünya Savaşı nedeniyle bu girişim sonuçsuz kaldı. İki ülke arasındaki mübadele, ancak Lozan Barış Konferansı’nda 30 Ocak 1923 tarihinde imzalanan “Yunan ve Türk Halklarının Mübadelesine İlişkin Sözleşme ve Protokol” ile hayata geçti.
22 Mayıs 1914: Türk-Yunan mübadelesinde ilk girişim... Yunanistan Başbakanı Venizelos, Yunanistan’daki Türklerle, Türkiye’deki Yunanlıların mübadele edilmesini kabul ettiğini Bab-ı Ali’ye bir mektupla bildirdi. Fakat araya giren Birinci Dünya Savaşı nedeniyle bu girişim sonuçsuz kaldı. İki ülke arasındaki mübadele, ancak Lozan Barış Konferansı’nda 30 Ocak 1923 tarihinde imzalanan “Yunan ve Türk Halklarının Mübadelesine İlişkin Sözleşme ve Protokol” ile hayata geçti.
22 Mayıs 1929: Romanya'da Türkçe yayın... Günümüzde Bulgaristan sınırları içinde bulunan Romanya’ya bağlı Silistre’de Türkler, milli kimliklerini, haklarını ve kültürlerini korumak ve geliştirmek amacıyla Haksöz adlı gazeteyi çıkarmaya başladı.
Durhan GÜLER