Balkan Göçmenleri Platformu | BGP

Balkanlar’da tarihte bu hafta: 29 Mayıs -04 Haziran

29 Mayıs 1453: Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethetti ve Bizans İmparatorluğu'nun varlığını sona erdirdi. Birçok tarihçi için İstanbul'un fethi, Orta Çağın sonunu Yeniçağ’ın başlangıcını simgelemektedir.

29 Mayıs 1912: Bulgar-Yunan ittifakı imzalandı. İtalya’nın Trablusgarp’a saldırısıyla başlayan bu ittifaklar sürecinin ilki Bulgaristan ile Sırbistan arasında gerçekleşti. Yunanistan ile Bulgaristan arasında gerçekleşen bu ittifak anlaşmasıyla iki ülke birbirini Osmanlı Devletine karşı yükümlülük altına sokuyordu. Buna göre bir savaş anında Yunanistan 120, Bulgaristan ise 300 bin kişilik bir kuvvet temin etmeyi taahhüt ediyordu.

29 Mayıs 1989: Sofya’dan son hamle. Bulgaristan, isim değişikliğine ve asimilasyona karşı direnişe geçen Türklerden kurtulmak için harekete geçti. Onlardan kurtulmak amacıyla Türkleri sınır dışı etmek kararı aldı. 30 Mayısta Todor Jivkov, “kendini Bulgar hissetmeyen ülkeyi terk etsin” demesiyle sınır dışı edilen yüz binlerce Türk, ülkeyi terk edip Türkiye’ye sığınmak zorunda kaldı. Böylece 10-15 yılda bir yaşanan sürgünlerden biri daha hayata geçirilmiş oldu.

30 Mayıs 1740: Osmanlıda ilk kapitülasyon anlaşması. Osmanlı Devleti, Fransa ile imtiyaz yani kapitülasyon antlaşması yaptı. Osmanlı Devleti’nin bir lütfu olarak başlayan bu antlaşma, güçlü olduğu sürece işine yaradı. Fakat daha sonra güç merkezi değişip, Avrupa Devletleri ön plana çıkınca çöküşündeki en büyük etkenlerden biri oldu. Çünkü kapitülasyonlar, Osmanlı Devleti’nin bir lütfu olmaktan çıkmış, batının Osmanlıya dayattığı bir sömürge aracına dönüşmüştü.

30 Mayıs 1913: Londra Anlaşması imzalandı. Anlaşmayla Osmanlı Devleti’nin sınırları Kıyıköy-Enez çizgisinin doğusuna çekildi. Edirne ve Kırklareli Bulgaristan’a, Girit Yunanistan’a verildi. Arnavutluk ise bağımsızlığını kazandı. Kısaca Balkanlarda Osmanlı Devleti’nin siyasi varlığı son buldu. Böylece emperyalist devletler, Türkleri Meriç’in doğusuna atma amaçlarına ulaşmış oldular.

30 Mayıs 1930: Batı Trakya’da varlık, hak ve özgürlük mücadelesi. Yunanistan’ın kuzeydoğusunda bulunan Batı Trakya’da yer alan İskeçe’de Türkler, İskeçe Türk Ocağı’nı kurdu. Amaç, bölgede yaşayan insanların Türkiye’de yaşanan çağdaşlaşma hareketine paralel bir gelişme göstermesini sağlamak, hak, hukuk ve özgürlüklerini korumasına yardımcı olmaktı.

30 Mayıs 1992: Yugoslavya’ya ambargo. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Bosna'ya yönelik saldırıları durdurmak amacıyla, Sırbistan’ın kontrolündeki Yugoslavya Federal Cumhuriyeti’ne ambargo koydu.

1 Haziran 1884: Abdülhamit rejimine muhalif olan haftalık siyasi gazete “Dikkat” Sofya’da yayınlanmaya başlandı.

1 Haziran 1921: Bir Türk gazetesi olan Tan, Romanya’nın Pazarcık ilinde yani günümüzde Bulgaristan sırları içinde bulunan Dobriç’te yayın hayatına başladı.

1 Haziran 1929: Yeni Türk harfleriyle 15 günde bir çıkarılan bilim, edebiyat ve eğitim dergisi “Çiçek” Sofya’da yayınlanmaya başlandı.

1 Haziran 1929: Bulgaristan Türklerinin çıkarlarını savunan İkbal Lom’da yayın hayatına başladı.

2 Haziran 1985: Atina’dan anti demokratik ve hukuk dışı uygulama. Atina, seçilmiş Gümülcine müftüsü Hüseyin Mustafa’nın ölümünün ardından yerine müftü atama yoluna gitti. Günümüzde de devam eden bu uygulama Batı Trakya Türklerini en fazla rahatsız eden konulardan biri olmaya devam ediyor. Çünkü Türkler, başta Lozan olmak üzere, haklarını düzenleyen anlaşmalar uyarınca kendi müftülerini kendileri seçmek istiyor.


3 Haziran 2006: Yugoslavya tarih oldu. Birliği oluşturan cumhuriyetlerden biri olan Karadağ, 88 yıllık beraberliğin ardından halk oylamasıyla bağımsızlığını ilan etti. Karadağın da ayrılmasıyla, 1929 yılında kurulan Yugoslavya ortadan kalkmış oldu. 

4 Haziran 1878: Kıbrıs Anlaşması imzalandı. Osmanlı Devleti ile İngiltere arasında imzalanan Kıbrıs Antlaşmasıyla, adanın yönetimi padişah adına bu ülkeye bırakıldı. İngiltere, verdiği sözün aksine adadaki egemenliğini daha da pekiştirdi. Dahası adayı Osmanlı Devletine iade etmek yerine 1914’te ilhak etme yoluna gitti. Böylece Osmanlı Devletini Rus saldırılarına karşı korumak amacıyla geçici olarak adaya yerleşen İngiltere, savaşmadan toprak sahibi oldu.

5 Haziran 1919: Batı Trakya'da direniş. Batı Trakya’da Yunan işgalinin tamamlanması üzerine Yüzbaşı Fuat Balkan, emrindeki adamlarıyla silahlı direniş başlattı. Daha sonra Bulgar komitacıların da destek verdiği bu direniş yüzünden Yunan Ordusu Batı Trakya'da çok zor durumlara düştü. Dahası arkadan sarılma korkusu yaşayan Yunan Ordusu, iki tümenini burada bırakmak zorunda kaldı. Bu ise Anadolu’ya iki tümen daha az Yunan asker gitmesi demekti. Askeri üs olarak kendilerine Bulgaristan topraklarındaki Bektaşlar (Kamenets) köyünü seçen bulunan Yüzbaşı Balkan öncülüğündeki Türk ve Bulgar komitacıların yürüttüğü bu silahlı direniş, 20 Temmuz 1924’e kadar devam etti.  

5 Haziran 1926: Musul sorununda yeni aşama.  Türkiye, İngiltere ve Irak arasında Ankara'da imzalanan anlaşmayla Musul sorunu bir karara bağlandı. Anlaşmayla taraflar mevcut sınırı tanımayı kabul etti. Günümüzde Türkiye’nin başını ağrıtan problemli sınır sorunu da böylece ortaya çıkmış oldu. Buna karşılık olarak da, Musul petrollerinden, Irak'a kalan gelirin yüzde 10’unun 25 yıl süre ile Türkiye’ye verilmesi kabul edildi. Daha sonra Türkiye, 25 yıllık bu hakkından toplam 500 bin İngiliz sterlini alarak vazgeçti. 

5 Haziran 1991:  Atina'dan antidemokratik uygulama. Helsinki İnsan Hakları İzleme Komitesi Genel Sekreteri, Türk azınlığın durumunu incelemek üzere Batı Trakya’yı ziyaret etti. Fakat Atina, 5 gün süren ziyaret esnasında genel sekreterin, o dönemde “yasak bölge” olarak ilan edilen bölgeye girmesine izin vermedi.  Böylece demokrasi ve insan haklarından Yunanistan'ın ne anladığı bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu.

YORUM BIRAKIN